Antalya, 28 Ekim 2023 tarihinde yaşanan şiddetli dolu yağışı ile unutulmaz bir felaket yaşadı. Sadece 45 dakika süren bu doğa olayı, şehirde maddi hasar bırakmanın ötesinde, birçok insanın yaşamını doğrudan etkiledi. Hava durumu tahminlerinin de öngöremediği bu ani olay, pek çok kişinin hayatında derin yaralar açtı. Yazdan kışa bir geçiş döneminin ortasında, dolunun etkisiyle birlikte evler, arabalar ve iş yerleri gözle görülür bir şekilde zarar gördü. Antalyalı vatandaşlar, yaşadıkları dehşet anlarını gözyaşları içinde anlattı.
Antalya'nın pek çok semtinde eş zamanlı olarak meydana gelen dolu yağışı, hemen herkesin gündeminde yer buldu. Meteorolojik verilere göre, beklenmedik şekilde hızla oluşan bu hava durumu olayı, şehir halkının hazırlıksız yakalandığı bir felaket halini aldı. Neden bu kadar kısa sürede bu denli yoğun bir dolu yağışının gerçekleştiği ise hala merak konusu. Uzmanlar, iklim değişikliğinin etkisi ve yerel hava koşullarının değişkenliği gibi faktörlerin bu sonuçları doğurabileceğini belirtiyor.
Dolu yağışı, ilk olarak şehrin batı kesimlerini etkisi altına aldı. Konyaaltı, Lara ve Döşemealtı bölgelerinde yaşanan yoğun dolu yağışı, birkaç dakika içinde gökyüzünü karardı. Çok geçmeden, asfalt yollar bile beyaz bir örtüyle kaplandı. Araçların camları kırılırken, park halindeki arabalar büyük hasar aldı. Birçok vatandaş, yaşananların ardından evlerini terk etmek zorunda kaldı. İç mekanlarda, dolunun sesini duyup, pencerelere koşarak doğru gelen felaketi izleyemeden kendilerini yerlere attılar.
Felaketin ardından, sokaklarda dolaşan insanlar, karşılaştıkları manzarayla şok oldular. Birkaç dakika içinde sahip oldukları her şeyin tahrip olduğunu görmek, birçok kişi için dayanılmaz oldu. “Aldığım en güzel eğlence araçları, şimdi yerle bir” diyen bir genç, gözyaşları içinde yaşadıklarını anlattı. Başka bir vatandaş, “Evimizin bahçesindeki sebze ve meyveler tamamen yok oldu. Ailemizin geçim kaynağıydı” şeklinde konuştu. Çoğu insan, yaşanan olayın etkisiyle uzun süre sarsılmış durumda. Dolu felaketi sonrasında, Antalya’daki yardımlaşma ruhunun ön planda olduğu gözlemlense de, acının boyutu derinleşiyor.
Yerel yönetimler, felaketin etkilerini en aza indirmek için çeşitli adımlar atmaya başladı. Hemen ardından, hasar tespiti için ekipler oluşturuldu ve sokaklarda incelemeler başlatıldı. Dolu felaketi sonrası, mağdurlara yardım etmek amacıyla yardım kampanyaları başlatıldı. Antalyalılar, yaralarını sarmak için seferber olurken, sosyal medya üzerinden de destek çağrıları yapıldı.
Sonuç olarak, Antalya’daki dolu yağışı, sadece bir hava olayı değil, aynı zamanda toplumsal dayanışmanın ve insan ruhunun dayanıklılığının test edildiği bir durum olarak tarihindeki yerini aldı. Karşılaşılabilecek bu tür doğal afetlere karşı hazırlıkların artırılması gerektiği bir kez daha gözler önüne serildi. Gözyaşları, kayıplar ve dayanışma ile dolu bu hikaye, Antalya halkının güçlü duruşuyla örneğin etkileyici bir yansımasıydı.