Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), Avrupa'daki kızamık vakalarının son yıllarda kaydedilen en yüksek seviyeye çıkma riski taşıdığı konusunda uyarılarda bulundu. 2024 yılı itibarıyla, 27 yıl aradan sonra kızamık vakalarının Avrupa'da önemli ölçüde artış göstermesi bekleniyor. Bu durum, sağlık otoriteleri ve toplumlar için ciddi bir endişe kaynağı oluşturuyor. Kızamık, son derece bulaşıcı bir hastalık olup, aşılanma oranlarındaki düşüş, bu hastalığın yeniden yayılmasına neden oluyor. DSÖ'nün bu uyarısı, Avrupa'daki aşı eksikliklerini fark etmeye ve önlem almak için harekete geçmeye çağırıyor.
Kızamık, Avrupa Birliği ve diğer ülkelerde, özellikle son yıllarda artış gösteren bir sağlık sorunu haline geldi. 2023 yılının ilk yarısında, kızamık vakalarının sayısında belirgin bir artış gözlemlendi. Bu artış, dünya genelindeki aşıların etkin bir şekilde uygulanmaması ve bazı bölgelerdeki aşı karşıtı hareketlerin etkisiyle daha da dramatik bir şekilde yükselmektedir. Aşılanma oranları düştükçe, kızamık gibi son derece bulaşıcı hastalıkların ortaya çıkma ihtimali de artmakta. 2022'de Avrupa'da kaydedilen 12,000 vaka, 2023'te 20,000’in üzerine çıkma potansiyeline sahip.
DSÖ verilerine göre, Avrupa'da yeterli oranda aşılanmamış çocuk sayısı artıyor. Özellikle yoksul ve sağlık hizmetlerine erişimin sınırlı olduğu bölgelerde, aşı karşıtı yanlış bilgilerin yayılması büyük bir sorun haline geldi. Bu durum, toplum sağlığını tehdit eden önemli bir faktör olarak öne çıkıyor. Uzmanlar, herkesin aşılanması gerektiğini savunuyor. Avrupa genelinde yapılan aşı kampanyalarının artırılması ve toplumda aşının önemi hakkında bilgilendirme yapılması gerektiği vurgulanıyor.
Ailelerin, çocuklarının sağlığı için yeni önlemler alması gerekiyor. Kızamıktan korunmanın en etkili yolunun aşı olduğu bilinirken, ailelerin aşı takvimine uyması son derece önemlidir. Özellikle ilk aşılama döneminde ve okul çağındaki çocuklar, bu hastalıklara karşı en savunmasız gruplar arasında yer alıyor. DSÖ, aşılanma oranlarını artırmak için çeşitli programlar ve kampanyalar başlatarak, toplumların bu konuda bilinçlenmesini hedefliyor.
Toplumda aşının önemi hakkında yaratılacak farkındalık, özellikle aşı karşıtı hareketlerin etkilerini asgariye indirmeye yardımcı olacaktır. Yerel sağlık otoritelerinin ve okulların, aileleri bilgilendirmek için daha aktif stratejiler geliştirmesi gerekiyor. Ayrıca doktorların, ebeveynleri aşılar hakkında bilgilendirmiş olmaları, toplumda aşının gerekliliği ve zaruri olduğu konusundaki bilgi eksikliğini giderecektir. Sağlık kuruluşları ve hükümetler, bu tür teşvik edici faaliyetlerin artırılması için stratejiler geliştirmeli ve uygulamalıdır.
Sonuç olarak, DSÖ’nün Avrupa'da kızamık uyarısı, sağlık otoriteleri ve aileler için önemli bir alarmdır. 2024 yılı, kızamık vakalarında endişe verici bir artışın yaşanması muhtemel bir yıl olarak belirlenmiştir. Tüm toplumların bu konuda duyarlı olması ve önleyici adımlar atması gerekmektedir. Aşılamanın önemi vurgulanmalı, toplumda bilinçlendirme çalışmaları yapılmalıdır. Kızamık gibi önlenebilir hastalıkların yayılmasını engellemek için birlikte hareket ederek, sağlıklı bir gelecek inşa etmek mümkün olacaktır.