FETÖ'nün elebaşı Fethullah Gülen'in vefatının ardından, örgüt içinde önemli değişiklikler yaşanıyor. Son yıllarda birçok tartışmanın merkezinde yer alan Gülen'in mezarının camlarla çevrilmesi, örgütün içindeki miras ve vasiyet krizini yeniden alevlendirdi. Fethullah Gülen’in mezarı, hem ciddi bir sembol haline geldi hem de sadık takipçileri için bir ibadet noktası oluşturma amacını taşıyor. Ancak bu durum, örgütün liderliğinde yaşanan belirsizlikler ve iç çekişmelerle birleşince tartışmalı bir konu haline geldi.
Fethullah Gülen, 2016 yılında meydana gelen darbe girişimi sonrası Türkiye ile olan bağlarını kopardı ve ABD’nin Pennsylvania eyaletinde yaşamaya başladı. 17 Temmuz 2023’te vefat eden Gülen’in mirası, kendisini takip edenler arasında büyük bir belirsizlik yarattı. FETÖ, çok katmanlı bir organizasyon yapısına sahip olduğundan, elebaşının ölümünden sonraki süreç örgütün geleceği açısından kritik bir öneme sahip. Gülen’in hayatını ve öğretilerini benimseyen kitle, onun vasiyetine ve mirasına dair bir rehber arayışına girdi. Ancak bu noktada, örgütün yöneticileri arasında güç mücadelesi ve farklı görüşler nedeniyle ciddi bir belirsizlik söz konusu.
Mirasın kimlere kalacağı, örgüt içinde güçlü bir tartışma konusu haline geldi. Bazı üyeler, Gülen’in mirasın kendilerinde olduğunu savunurken, diğerleri onun öğretilerine sadık kalmayı vurgulayan bir yaklaşım sergiliyor. Örgütün hiyerarşisinin nasıl şekilleneceği ve yeni liderin kim olacağı konusunda henüz net bir açıklama olmaması, bu tartışmaları daha da derinleştiriyor. Tüm bu belirsizlikler, örgütün geleceği açısından ciddi bir tehdit unsuru oluşturuyor ve bazı takipçiler arasında bölünmeye sebep olabiliyor.
Fethullah Gülen’in mezarının camlarla çevrilmesi, hem bir koruma önlemi hem de sembolik bir anlam taşımaktadır. Bu durum, onun öldükten sonra bile bir lider olarak anılmaya devam edeceğinin bir göstergesi olarak yorumlanıyor. Camlarla çevrili mezar, FETÖ’cülerin onu anma ve hatırlama yöntemlerinin bir parçası olarak görülüyor. Gülen’in ölümünün ardından, ona olan sadakatlerini ve bağlılıklarını bu tür sembolik eylemlerle ortaya koymaları, FETÖ yapılandırmasının dinamiklerini de yansıtır niteliktedir.
Öte yandan, camlarla çevrili mezar, “yeni bir başlangıç” veya “güçlü bir lider” algısını pekiştirmek amacıyla kullanılan bir araç olarak da değerlendirilebilir. FETÖ liderliği, Gülen’in öğretilerini ve vizyonunu devam ettirmek için semboller aracılığıyla bir bütünlük sağlamaya çalışıyor. Mezarın bu şekilde düzenlenmesi, FETÖ’nün varlık mücadelesinin bir parçası olarak da algılanıyor; zira pek çok takipçi, onun tasfiye edilen öğretilerinin hala geçerliliğini koruduğu görüşünde.
Sonuç olarak, FETÖ elebaşı Fethullah Gülen’in ölümünün ardından ortaya çıkan miras ve vasiyet krizi, yalnızca bir örgüt içerisinde yaşanan içsel çatışmalar değil, aynı zamanda toplumsal ve psikolojik olarak da önemli bir etki yaratmaktadır. Bu durum, FETÖ’nün geleceği hakkında ciddi soruları beraberinde getirirken, takipçilerinin ne yönde bir karar vereceği de merak konusu. FETÖ’nün nasıl bir yapılanma içine gireceği, mirasın kimlere bırakılacağı ve liderlik mücadelesinin ne yönde şekilleneceği konuları, önümüzdeki dönemde önemli gelişmelerle aydınlatılmayı bekliyor.