Kartalkaya’da yaşanan felaket, Türkiye'nin dört bir yanındaki vatandaşları derinden etkiledi. Kayak sezonunun en yoğun döneminde, ünlü kayak merkezi, başta turistler olmak üzere pek çok insanın olduğu bir faciaya sahne oldu. Yeni görüntüler ortaya çıktıkça, olayın nasıl meydana geldiği ve otel yöneticilerinin bu zor zamanda nasıl bir tavır sergilediği konusunda daha fazla bilgiye ulaşma şansı doğdu. Olayın detayları, kayıplar ve yaşanan dehşetle birlikte, birçok soru işaretini de beraberinde getiriyor.
Olayın başladığı gün, Kartalkaya kayak merkezinde, yoğun kar yağışının etkisiyle birlikte bir yıkım yaşandı. Düşen kar kütleleri, kayak alanlarını kapladığı gibi otellerin çevresinde de ciddi bir tehdit yarattı. Otel misafirleri, bu durumu başlangıçta afet olarak algılamadı. Ancak, bir anda gerçekleşen çığ düşüşleri, paniğin baş göstermesine neden oldu. İşte tam bu sırada otel yöneticilerinin tepkisi, bir çok kişiyi şaşırttı. Görgü tanıklarına göre, yöneticiler panik içerisinde otel çalışanlarıyla birlikte kaçışmaya başladılar. Bazı otel çalışanları, bunun yanı sıra misafirlerine yardımcı olma çabası gösterirken, diğer bazı yöneticilerin ilk gelen araçlara binerken acele ettikleri dikkat çekti.
Olayın ardından yapılan araştırmalara göre, otel yöneticilerinin özellikle kaçış anındaki tutumlarının sorgulanması kaçınılmaz hale geldi. Misafirlerin güvenliğini sağlamak yerine, kendi canlarını kurtarma içgüdüsüyle hareket eden yöneticilerin bu davranışları büyük tepki topladı. Sosyal medya üzerinde yapılan yorumlar, birçok kişinin bu durumu "sorumluluktan kaçış" olarak değerlendirmesine neden oldu. Gelen görüntülerde, bazı yöneticilerin otelin dışına fırlayarak kendi araçlarına koştuğu ve yaptığı panik dolu hareketler izleniyor. Bu tür olaylarda, yöneticilerin misafirlere öncelik vermesi beklenirken, bu tür tepkiler, hem çalışanları hem de misafirleri derin bir güvensizlik içine soktu.
Öte yandan, otel müdürlerinin kaçış sırasında yaralı ve çaresiz kalan misafirler hakkında herhangi bir eylemde bulunmamaları, "zor zamanlarda liderlik" kavramının sorgulanmasına neden oldu. Birçok otel müdürü, sorumluluklarını yerine getirmediği yönünde eleştirildi. Olayın kurbanları, yarı fiyatına tatil yapmaları için günlerce beklediklerini ifade ettiler ve bu durumun kendilerine nasıl psikolojik etkiler yarattığını aktardılar. Bu tür olayların tekrar yaşanmaması için otel yöneticilerinin, acil durum planlarına ve insanların hayati güvenliğine daha fazla önem vermeleri gerektiği ortaya çıktı.
Sonuç olarak, Kartalkaya’daki facia birçok açıdan eleştirilere ve sorulara yol açtı. Oldukça ciddi sonuçlara yol açan bu olayda, otel yöneticilerinin davranışları, aynı zamanda insan hayatının ne kadar kıymetli olduğunu ve sorumluluğun ne kadar önemli olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi. Kayıp sayısının artması, pek çok aileyi derinden etkilerken, olayın ardından ilgili yönetimlerin de nasıl bir yol alacağı merakla bekleniyor.
Öte yandan, çeşitli yasal süreçlerin başlatılması ve olayın tüm boyutlarıyla araştırılması için harekete geçildi. Bu ne kadar sürede sonlanır ve sonuçları neler olur bilemiyoruz, ancak artık herkes, güvenlik üzerine daha fazla önem vermek gerektiğini anlıyor. Kartalkaya gibi popüler bir mekanın tekrardan güvenli hale getirilmesi adına gereken önlemler alınmalı ve baştan aşağı bir değişim süreci başlamalıdır. Zira can güvenliğinin olmadığı bir yerde tatil yapmak isteyenlerin sayısı giderek azalacaktır.
Bundan sonraki süreçte, sadece kayak merkezi değil, tüm Türkiye genelinde benzeri mekanlarda acil durum planlarının etkinliği ve çalışanların bu tür durumlarla başa çıkma yeterliliği üzerinde çalışmalar yapılması önem arz ediyor. Böylece gelecekte benzer acı olaylarla karşılaşma riskimiz en aza indirgenebilir.