Son dönemde yaşanan depremler, Türkiye’nin birçok bölgesinde büyük hasara neden oldu. Bu durum, yapıların güvenliği konusunda önemli bir tartışma yaratırken, uzmanlar ve denetim ekipleri bu konudaki çalışmalarını sıkı bir şekilde sürdürüyor. Ancak, bu süreçte ortaya çıkan iddialar bazı hassas noktaların göz ardı edildiğini gösterebilir. Hatay ilinde bulunan bir özel hastane, deprem güçlendirme çalışmaları sırasında, mermere uygun bir şekilde mühürlendi. Ancak hastaneye dair yapılan yeni bir iddia, kamuoyunda ciddi bir tartışma başlattı. İddiaya göre, hastanenin perde betonları kesilmiş!
Hastane çalışanları ve bazı hastalar tarafından aktarılan bilgilere göre, deprem dayanıklılığı artırılması gereken bu özel sağlık kuruluşunda bazı mühendislik hataları yapıldığı öne sürülüyor. Kurtarma çalışmaları sırasında, beton perdelerin kesilmesi hastanenin yapısal bütünlüğünü tehdit ediyor. Uzmanlar, perde betonlarının kesilmesinin yapı tekniği açısından son derece sakıncalı olduğunu belirtiyor. Bu tür uygulamalar, bir binanın deprem sırasında alacağı darbeyi azaltmak yerine, yapısal bozulmadık bir riske sokabilir. “Kesilen perdelerin yerine yenisi konulmadan hastaneye mühür verilmesi son derece ürkütücü” diyen mühendisler, bu tür uygulamaların deprem güvenliği açısından büyük tehlike oluşturduğunu vurguluyor.
Olay üzerine hastane yönetimi, iddiaları kesin bir dille yalanladı. Yönetim, kesilen perdelerin sadece belirli bir tamirat süreci için geçici bir işlem olduğunu ve hastanenin genel güvenilirliğinin artırılması amacıyla yapıldığını savunuyor. Sağlık Bakanlığı'na da konu ile ilgili detaylı bir rapor sunulduğu ve yapılan işlemlerin uygun olduğunu belirtiyorlar. Ancak, bu açıklamalar kamuoyunda tatmin edici bulunmamış durumda. Birçok vatandaş, hastanenin güvenliğinden endişe duyuyor ve bu tür yapıların denetimlerinin daha sıkı bir şekilde yapılması gerektiğini düşünüyor. Uzmanlar, bu süreçte kamuoyunu bilgilendirmenin yanı sıra, güvenli yapıların oluşturulmasında denetimlerin artırılması gerektiği mesajını veriyor.
Hastanenin çevresinde yaşayan yurttaşlar da karşılaştıkları durumu merakla izliyor. Hastaneye acil durumlarda başvurmayı planlayan pek çok hasta, yaşananları duyduktan sonra endişeye kapıldığını ifade ediyor. “Buraya geleceğim ama hastanenin güvenliğinden emin değilim" diyen bazı vatandaşlar, durumu öğrenince başka alternatif sağlık kuruluşlarına yönelmenin yollarını aramaya başladı. Bunun yanı sıra, "Böyle bir durum yaşandıysa, yetkililerin duruma acil el atması gerekiyor" çağrıları artmakta.
Gelişmelerin takipçisi olan yerel medya, haberi gündemden düşürmemeye çalışıyor. Uzmanlar, hastane yönetiminin bu meseleye ilişkin daha şeffaf bir iletişim süreci yürütmesi gerektiğini, aksi takdirde hastaların güveninin sarsılacağını ifade ediyor. Ülkemizde sıkça karşılaşılan yapı güvenliği sorunları neticesinde, bu tarz durumların meydana gelmesi, halk sağlığı için ciddi bir sorun teşkil edebilir.
Sonuç olarak, depremlerin ardından yapı güvenliğinin önemi bir kez daha gün yüzüne çıktı. Yetkililerin bu konudaki denetim ve iyileştirmeleri artırması, toplumun güvenliğini sağlaması açısından büyük önem taşıyor. Özel hastanenin durumuyla ilgili gelişmeleri takip eden sağlık uzmanları, bu tür olayların sadece bir hastane ile kalmaması gerektiğini, tüm yapıların güvenliğinin sorgulanması gerektiğini savunuyor. “Bu tür durumlarla karşılaşmamak için sağlam ve güvenli binalara ihtiyacımız olduğu kesin” diyen uzmanlar, herkesi yapı güvenliği konusunda daha dikkatli olmaya davet ediyor.