Sosyal medya, özellikle ergenler arasında hızlı bir şekilde yayılan trendlerin merkezi haline geldi. Ancak bazı bu trendler, gençlerin sağlık ve güvenliğini ciddi şekilde tehdit ediyor. Ergenler, birkaç dakikalığına dikkat çekmenin heyecanıyla bazı davranışları "havalı" bulsalar da, bu davranışların altında yatan tehlikeleri göz ardı ediyorlar. Son dönemlerde kullanıcılar arasında viral hale gelen bazı tehlikeli eğilimler, sadece bireyler değil, aynı zamanda toplum bünyesi için de öldürücü sonuçlar doğurabiliyor.
Sosyal medya platformları, gençlerin kendilerini ifade etme şekillerini değiştirmiştir. TikTok, Instagram ve diğer sosyal medya uygulamaları, yaratıcılığı teşvik ederken aynı zamanda bazı kullanıcıları tehlikeli davranışlara da sürüklüyor. Örneğin, „#ChokingChallenge“ gibi trendler, gençlerin kendi hayatlarını tehlikeye atmalarına yol açıyor. Bu tür içerikler, genelde eğlenceli veya sıradışı görünen videolar olarak başlasa da sonuçları oldukça ağır olabiliyor. Havalı olmak için yapılan bu eylemler, yaralanmalara, boğulmalara ve hatta ölümlere neden olabiliyor.
Araştırmalar, ergenlerin sosyal medya üzerinden yayılan tehlikeli trendleri gerçekleştirme eğiliminde olduğunu göstermektedir. Gençler, arkadaşlarından veya influenserlardan gördükleri ilgiyi artırmak için bu yollara başvuruyor. Ancak, bu tür davranışların gerçekte ne kadar tehlikeli olduğunu bilmedikleri için, birçok genç ciddi risklerle karşı karşıya kalıyor. Üzerinde çokça durulmayan bir diğer sorun ise, ‘Tüketim Kültürü’ olarak adlandırılan fenomenin genç bireylerin ruhsal durumları üzerindeki olumsuz etkileri. Sürekli olarak başkalarıyla kıyaslama yapılması, düşük öz saygı ve kaygı bozukluklarına yol açabiliyor.
Birçok ebeveyn, çocuklarının sosyal medya kullanımını yeterince denetlemiyor. Bu durum, gençlerin karşılaştıkları içerik ve eylemleri kontrol etme imkânlarını zorlaştırıyor. Ailelerin, çocuklarıyla açık bir iletişim kurarak onlara sosyal medyanın olumsuz etkilerini anlatmaları büyük önem taşıyor. Sosyal medya kullanımının riskleri hakkında bilinçli hale getirilen ergenler, bu tür tehlikeli akımlara karşı daha dirençli olacaktır. Aile fertleri arasında sağlıklı ve açık bir iletişim kurulması, gençlerin karşılaştığı zorlukları anlatabilmeleri için bir nefes alanı oluşturabilir.
Sonuç olarak, sosyal medya kullanımının ergenlerin hayatında önemli bir rolü vardır, fakat bu durum beraberinde birçok tehlikeyi de getiriyor. Her ne kadar gençler arasında “havalı” olarak algılanan bazı trendler popülerliğini korusa da, bu akımların potansiyel zararlarını göz önünde bulundurmak hayati bir öneme sahiptir. Ebeveynler, öğretmenler ve toplumun diğer bireyleri, gençleri bu yönde bilinçli hâle getirmeli ve onları korumalıdır. Sosyal medyanın sunduğu imkanların yanı sıra, bunun risklerini de kabul etmek ve gerektiğinde müdahale etmek, gençlerin sağlıklı bir gelişim süreci geçirmeleri için şarttır.
Eğitim ve bilgi paylaşımı, sosyal medya platformlarının gençler için daha güvenli bir yer haline gelmesi konusunda kritik bir role sahip. Sosyal medya trendleri, potansiyel tehlikelerle doludur ancak doğru bilinçle bu tehlikeleri aşmak mümkündür. Unutulmamalıdır ki, bir saniyelik dikkat eksikliği ve "havalı" olmak uğruna yapılan hatalar, geri dönülemez sonuçlar doğurabilir. Bu bağlamda, ergenlerimizin amacının sadece eğlenmek olduğunu unutturmamak ve onları bu yolda bilinçli ve dikkatli hareket etmeye teşvik etmek gerekmektedir.