Ülkemizin önde gelen jeologlarından biri olan Prof. Dr. Naci Görür, yakın zamanda yaptığı açıklamalarla dikkatleri üzerine çekti. Özellikle Türkiye’nin deprem riski altında olduğu gerçeğine vurgu yapan Görür, bazı bilim insanlarının yaptığı yorumları eleştirdi. Bu açıklamalar, Türkiye’nin deprem politikaları ve bilim camiasındaki tartışmalar açısından büyük önem arz ediyor. Son dönemde artan deprem olayları, halkın endişelerini artırmışken, bu konudaki uzman görüşleri de giderek daha fazla ilgi çekiyor.
Prof. Dr. Naci Görür, 1955 yılında İstanbul'da doğdu. Orta ve yüksek öğrenimini İstanbul Üniversitesi'nde tamamladı. Uzun yıllar Boğaziçi Üniversitesi'nde jeoloji ve sismoloji dersleri vermiş olan Görür, Türkiye’nin en saygın bilim insanlarından biri olarak kabul ediliyor. 40 yılı aşkın bir süredir, depremler üzerine önemli araştırmalar yaparak, kamuoyunu bilinçlendirmeye çalıştı. Kendisi, özellikle Türkiye'nin deprem kuşağında yer alması nedeniyle ülkemizin karşı karşıya olduğu tehlikeleri her platformda dile getirdi. Bu söylemleriyle, geniş bir kitleye ulaşarak toplumsal farkındalığın artmasına katkıda bulundu.
Son günlerde, bazı bilim insanlarının Türkiye'deki deprem riskini küçümseyen açıklamaları, halk ve uzmanlar arasında ciddi bir tartışma başlattı. Prof. Dr. Naci Görür, bu yorumlara karşı sert bir dille isyan etti. “Bunu diyen bilim adamı olamaz!” diyerek, bilimin etik değerlerine vurgu yaptı. Görür, deprem gibi hayati bir konunun ciddiyetle ele alınması gerektiğini belirterek, “İnsanların hayatları söz konusu. Bilim insanları, sorumluluklarını bilmeli” ifadelerini kullandı. Deprem öncesi ve sonrası alınması gereken önlemlerin önemine dikkat çeken Görür, halkın bu konuda yeterince bilinçlendirilmesi gerektiğini savunuyor.
Görür, Türkiye’nin deprem riski altında olduğunu ve geçmişte yaşanan ağır sonuçların birer gösterge niteliği taşıdığını ifade etti. Bu tür bilim insanlarının, halkı yanıltacak yorumlar yapmaktansa daha fazla araştırma yapmaları gerektiğinin altını çizen Görür, “Her deprem bilim insanı değil, aynı zamanda bir toplumsal sorumluluk sahibi olmalıdır” dedi. Görür’ün bu açıklamaları, bilim camiasında ve basında geniş yankı uyandırdı. Birçok uzman, Görür'ün düşüncelerini desteklerken, bazıları ise bu konu üzerine farklı görüşler öne sürdü.
Sonuç olarak, Prof. Dr. Naci Görür’ün isyan eden sözleri, Türkiye’nin deprem gerçekliği ile yüzleşmesi açısından önemli bir zemin oluşturuyor. Bilimsel verilerin ve gerçeklerin göz ardı edilmemesi gerektiğini vurgulayan Görür, bu tür durumların devlet politikalarına ve halkın bilinçlenmesine büyük katkı sağlayabileceğini belirtiyor. Deprem ülkesi olan Türkiye için bilimin ışığında hareket etmek, gelecekte yaşanabilecek felaketlerin önüne geçmek adına büyük bir önem taşıyor. Görür, bu konuda hem eğitici faaliyetler hem de bilimsel araştırmaların daha fazla desteklenmesi gerektiğine inanıyor.
Her ne kadar bilim insanları arasında farklı görüşler olsa da, halkın sağlığı ve güvenliği her şeyden önce gelir. Prof. Dr. Naci Görür’ün bu sert eleştirileri, yalnızca bir bilim adamının düşüncesi değil, aynı zamanda bir toplumun geleceği hakkında kaygılar taşıyan bir sesin yankısıdır. Türkiye’deki deprem riskine karşı daha duyarlı olunmasında büyük bir katkı sağlayacağı aşikar. Herkesin bu konudaki sorumluluklarını yerine getirmesi gerektiğini unutmadan, bilimi bir rehber olarak almak, toplumun bilinç seviyesini artırmanın en etkili yoludur.