Ukrayna, son yıllarda yaşanan savaş olaylarıyla derinden sarsıldı. 2022 yılındaki Rusya'nın işgali, sadece uluslararası ilişkilere değil, aynı zamanda Ukrayna halkının bakış açısına da büyük bir etki yaptı. Bugün, Ukrayna halkının savaş hakkındaki görüşleri, üç yıl önceki duruma kıyasla büyük bir dönüşüm geçirdi. Bu yazımızda, Ukraynalıların savaş algısındaki bu çarpıcı değişimin nedenleri ve sonuçlarını ele alacağız.
2014 yılında yaşanan Kırım'ın ilhakı ve ardından gelen çatışmalar, Ukrayna'nın doğusunda başlayan savaş, halkın zihninde önemli izler bıraktı. Başlangıçta, birçok Ukraynalı için bu savaş, ulusun bağımsızlığını koruma çabasıydı. Fakat zamanla, savaşın uzun sürmesi, sivil halk arasında tükenmişlik ve belirsizlik yarattı. Birçok insan, savaşın ne zaman sona ereceğine dair umudunu kaybetmeye başladı. Ancak, 2022'deki büyük ölçekli savaştan sonra, Ukrayna toplumunda savaş algısı değişmeye başladı.
Rusya'nın tam ölçekli saldırısı, Ukrayna'da bir dönüm noktası oldu. Bu savaş, sadece askeri bir çatışma olmanın ötesinde, halkın birlik ve dayanışma içinde bir araya gelmesini sağladı. İnsanlar, düşmanla mücadele etmek için bir araya geldiler ve savaşın getirdiği zorluklar karşısında daha dirençli hale geldiler. Bu durum, savaşın başlangıcındaki kaygı ve belirsizlikten, daha kararlı ve birlik içinde bir halk algısına dönüşmeye neden oldu. Savaşın etkisiyle birlikte, Ukraynalıların ulusal kimlikleri güçlendi. Üç yıl önce, birçok insan hala işgali kabul ederken, bugün bu durum tamamen değişti. Halk, ülkeye yönelik saldırılara karşı daha fazla mücadele etme ve bağımsızlıklarını koruma konusunda kararlı hale geldi. İnsanlar, yalnızca savaşın fiziksel boyutuyla değil, aynı zamanda psikolojik ve sosyal boyutlarıyla da yüzleşmeye başladılar. Çatışma sırasında kaybedilenlerin anılması ve yaraların sarılması, toplumsal hafızanın güçlenmesine katkı sağladı.
Bugün, Ukrayna'daki kamuoyu araştırmaları, halkın çoğunluğunun savaşın sona ermesi değil, kazanmaktan yana olduğunu gösteriyor. Bu da, Ukraynalıların savaş hakkında biliçli bir uyuşmazlık içerisinde olduklarını ortaya koyuyor. Savaşın sona ermesi için yapılacak her türlü müzakerede, toprak kaybını kabullenme oranı oldukça düşük. Ukraynalılar, savaşın sadece bir militarizm ve jeopolitik sorun olarak değil, aynı zamanda uluslararası değerlerin ve demokratik hakların korunması mücadelesi olarak gördükleri için sayıca arttılar. Ukraynalıların bu güçlü duruşu, uluslararası destekleri de artırdı. Birçok ülke, Ukrayna'nın bağımsızlığı ve toprak bütünlüğü için çeşitli askeri ve insani yardımlarda bulundu. Bu destek, Ukraynalıların savaş algısını olumlu yönde etkiledi. Artık halk, yalnız olmadıklarını, uluslararası toplumun kendileriyle birlikte mücadele ettiğini hissediyorlar.
Ayrıca, savaşın getirdiği sosyal direnç, yerel ve uluslararası birçok proje ile de destekleniyor. Gönüllü heyetlerden oluşan gruplar, savaş mağdurlarına yardım etmekte ve yeniden inşa çalışmalarına katılmaktadır. Toplumun bu dayanışması, Ukrayna'nın yeniden inşası adına umut verici bir perspektif sunmaktadır. Diğer yandan, genç nesil arasında bir güçlenme söz konusu. Gençler, savaşın zorluklarıyla büyüyerek, daha kararlı ve bilinçli bireyler haline geliyorlar.
Sonuç olarak, Ukraynalıların savaş hakkındaki görüşleri, yaşanan olayların etkisiyle büyük bir dönüşüm geçirdi. Üç yıl öncesine kıyasla, bugün halk arasında daha büyük bir birlik ve kararlılık ruhu hâkim. Savaşın getirdikleri, ulusal kimliğin güçlenmesini sağlarken, uluslararası destek ile birleşerek Ukrayna'nın geleceği için umudu pekiştiriyor. Türk basını ve dünya kamuoyunun, Ukrayna'daki gelişmeleri yakından takip etmesi ve desteklemesi durumunda, bu dönüşüm daha da anlam kazanabilir.